Aleyna Tilki:Dünya starı olmaya çok yakınım
Aleyna Tilki, Based İstanbul’a konuştu. Genç şarkıcı hayallerini ve “görünmeyen Aleyna’yı” anlattı.
Bir yarışmanın hayatını değiştirebileceğine inanıyor muydun? Her şey şans eseri mi gelişti, planlı hedefine doğru yürüyen biri miydin?
– Yarışmanın hayatımı değiştireceğini biliyordum. Hiçbir şey şans eseri değildi, planlıydı. Ben TV’ye çıktığım anda, şarkı söylediğim anda, sesimi ve beni gördüklerinde tüm prodüktörlerin benimle çalışmak isteyeceklerine emindim.
Sevdiği işi yapan insanların yıpratıldığını düşünüyor musun?
– Sevdiği işi yapan insanları yıpratmaya çalışıyorlar ama kişi yaptığı işi seviyorsa yıpranmıyor, hatta daha fazla bağlanıyor.
BİR SOYADIM DAHA OLSA
“KONTROLLÜ” OLURDU
Risk senin için neyi ifade ediyor?
– Risk benim için, özünü tamamen insanlara sunabilmeyi ifade ediyor. Kendini insanlara açmayı ifade ediyor ve açıkçası bu benim için çok zor. Yazdığım kitapları, gerçek dünya görüşlerimi, kendi bestelerimi kolay kolay paylaşamıyorum insanlarla. Aslında risk, risk almak ve bunu yapabilmekten geçiyor.
Kontrollü olduğunu söyleyebilir miyiz?
– Kesinlikle. Benim bir tane daha soyadım olsa “kontrollü” olurdu. Çok küçük yaşta ünlü olduğum için, hatta profesyonel anlamda müzik çalışmalarına başlamadan önce de göz önünde bir çocuk olduğum için her zaman dikkatli olmam gerekti. Müzik anlamında da kontrollü olduğumu söyleyebilirim. Mesela şarkıları her zaman kalbimi nasıl titrettiğine göre seçemeyebiliyorum. Kariyerimi kontrol edebilmek adına seçtiğim şarkılar da çok oluyor.
Kendini tanıdıkça kaygılarından sıyrılıyor musun?
– Hayır, aksine! Kendimi tanıdıkça kendimi ne kadar az tanıyormuşum kaygısına kapılıyorum ve bu kaygı beni sürekli dürtüyor. Mesela geçmişte kalan bir yaram olduğunu düşünelim; o yaranın yerini keşfettiğim zaman o yaraya bir parmak basıyorum ki daha çok kanasın. Mutluluk duyduğum, tatmin olduğum olayların da üzerine giderim; onları daha çok deneyimlemeye çalışırım. Kendimi tanımak bir yolculuk gibi. Ve en büyük özelliğim kendimde yolculuk yapabilmek.
GENETİKLE İLGİLİ
FİKİRLERİM VAR
Hayallerine ne kadar yakınsın?
– Benim çok fazla hayalim olduğu için yakınım veya uzağım diyemem. Kitap yayınlamak, film çekmek istiyorum ve ruhumun derinliğini yansıtacak sanatsal aktiviteler yapmak istiyorum. Bir yandan da kafamda geliştirdiğim fikirlerim var. İnsanlık adına kendimce fikirler üretiyorum aslında. Bu benim gizli tarafım; çok okuyorum bu konuları, bu işin profesyonelleri olan insanlarla çok görüşüyorum. Genetik ile ilgili fikirler var aklımda. Bu konudaki profesyonellerle o projemi de gerçekleştirmek istiyorum. Kafamdaki buluşları da paylaşmak istiyorum ama buna biraz daha uzağım şu anda. Çünkü yarattığım kariyer ve karakter, “insanların gördüğü Aleyna”, buna henüz hazır değil. Müzik kariyerime baktığınız zamanda da hayallerime çok yakınım. Dünya starı olmak istiyordum, Diplo ile çalışmak istiyordum, Warner Music ile anlaşmak istiyordum. Şimdi yabancı müzikler üretebileceğim, Amerika–İngiltere bazlı çok yetenekli bir ekibim var. Sanırım, yolu yarıladık. Dünya starı olabilme hayaline çok yakın olduğumu hissediyorum.
HENÜZ DUYULMAMIŞ
400 ŞARKIM VAR
Müziğini, hiç dinlememiş birine nasıl anlatırsın?
– Müziğimi insanlar çok da dinleyemedi aslında. Bugüne kadar yaptığım tüm projeler; çalışmaktan gurur duyduğum profesyonellerle üretimimizdi. Onların müziğini anlatmak benim haddim değil zaten. Kendi müziğimi anlatacak olursam da siz sadece “Nasılsın Aşkta” ve “Yalan”ı duydunuz. Duyulmamış neredeyse 400 şarkım daha var.
Müziğimi isyan ederek yazıyorum. Bu evrene bir isyan değil, kendime bir isyan aslında. Müziğimde kendi iç savaşlarımı aktarıyorum. Bu yüzden şarkılarımın kafası biraz karışıktır. Benim müziğim duyabileceğiniz en çıplak iç sesim.
Senin için sırada ne var?
– İngilizce şarkı çıkarmak! Beni tekrar göreceğiniz şarkı İngilizce olacak. Türk müziğini asla bırakmak istemiyorum. Ben her zaman Türkçe şarkılarımı da söyleyeceğim.
DURAKSAMA SÜRECİNDEYİM
Kariyerin nasıl bir evreden geçiyor?
– Dönüşümlü bir evreden geçiyor ve dönüşüm sancılıdır. Artık potansiyellerimi dile getirme dönemine girdiğimi düşünüyorum, bu da beni heyecanlandırıyor. Kariyerim 17 yaşındayken “Dünya starı olacağım” dediğimden sonra, dünya starı olabilme ihtimalini en azından kanıtladığım bir evrede. Görünenden fazlasını yapmak için, kendimi de daha büyük bir şey için dönüştürmeye çalıştırıyorum. Tam da karantina sürecine denk geldiği için herkes dönüşüyor aslında. Şu anda bir duraksama sürecindeyim, daha yükseğe sıçrayabilmek adına şu anda kendimi saklıyorum.
BENİM İÇİN TANINIYOR OLMAK ÇOK NORMAL
Tanınıyor olmak dış dünya ile bağını ne ölçüde etkiliyor?
– Hiç etkilemiyor! Benim için tanınıyor olmak çok normal. “Zaten benim birinci sınıftan beri fanlarım var” dediğimde, bunu her hatırlattığımda güleriz ama tanınıyor olmak beni hiç etkilemiyor. Dış dünya diye bir şey yok benim için. Benim için olan şey aslında herkesin içinde bir ben varım. Benim içimde olan her şey herkesin içinde. Bir ben varım, benim içimde herkes var. Biz bir bütünüz o yüzden dışarısı diye ayırmıyorum.