Sonu hep kötü bitmiş

Yağmur Tanrısevsin, Mersin’den yola çıkarak yeteneğinin olduğu, sevgi beslediği mesleğin eğitimini almak için soluğu İstanbul’da aldı.
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik – Cam Bölümü…
Bir mesleğe daha yeteneği ve beslediği sevgisi vardı; oyunculuk…
Yağmur Tanrısevsin, üniversitede tasarım derslerinin yanı sıra Meltem Cumbul,Betül Alganatay, Ümit Çırak, Bahar Kerimoglu ve Merve Taşkan‘dan oyunculuk eğitimi aldı.

İlk iki TV dizisinde konuk oyuncu olarak kamera karşısına geçen Yağmur Tanrısevsin için 2013 çıkış yılı oldu.
Sinema kariyerinin başladığı ‘The Tragedy’ ve ‘Aşk Ağlatır’da başrol oynadı. Tanrısevsin, Türkiye’de ‘Katran’ adıyla gösterime giren korku türündeki, ‘The Tragedy’de ‘Jennifer’ı, ‘Aşk Ağlatır’da ise ‘Banu’yu canlandırdı.

Oyunculuk kariyerini 7 yıldır başrol oyuncusu olarak devam ettiren Yağmur Tanrısevsin, aynı zamanda üniversitede öğrenimini gördüğü tasarım işini de açtığı atölyeyle devam ettiriyor.

FİLMLERİ
* The Tragedy (2013)
* Aşk Ağlatır (2013)
* Geniş Aile Yapıştır (2015)
* Yok Artık 2 (2016)
* Baba Parası (2020)

Yağmur Tanrısevsin, ‘Baba Parası’nda başrolleri Ahmet Kural, Murat Cemcir ve Devrim Yakut ile paylaştı. 

TV DİZİLERİ
* Pis Yedili (2012)
* Adını Feriha Koydum (2012)
* Güneşi Beklerken (2013 -2014)
* Kaçak(2014 – 2015)
* Bana Baba Dedi (2015)
* Mayıs Kraliçesi (2015 – 2016)
* İki Yalancı (2017)

Karantina günlerinde bir ayakkabı firması için evde tasarım yapan Yağmur Tanrısevsin, Habertürk ‘Karantina Günlükleri’ için fikirlerini, duygu ve düşüncelerini şöyle dile getirdi; “Daha çok düşünüyoruz geçmişi… Geleceğe merak salsak da neler olacak diye, merak etsek de, daha fazla düşünüyoruz geçmişi… İnsanlığın bugüne kadar yazdığı hikâyeye bakıyoruz; savaşlar, açlık, eşitsizlik, hırs, bitmek bilmeyen bir tüketme isteği…”

“Ve anlıyoruz ki, yazdığımız hikâyenin sonu hep kötü bitmiş. Kentlerimizle doğanın nefes aldığı her yere griyi götürmüşüz. Kendi yaşam alanlarında yaşayan canlıların yuvalarının dibine kadar gidip, rahatlarını ve huzurunu bozmuşuz. Dengenin, dinginliğin olmadığı bir hikâye yazmışız.”

“Bugünler de bitecek ve o zaman yeni bir hikâyeye ihtiyacımız olacak. Dayanışmanın, iyiliğin ve paylaşmanın hâkim olduğu bir hikâye! Sonu mutlu biten ve insanların bir ömür boyunca ‘insan gibi’ yaşadığı bir hikâye… Bizi anlatan, bugünü anlatan! Kalem yerine sevgiyi, kâğıt yerine de güzel yürekleri kullanacağımız bir hikâye… Masmavi ve yemyeşil, temiz fotoğraflarla süslenmiş, bizi anlatan, bugünü anlatan…”

HABERTURK.COM İÇİN YAZDILAR